Öyküleme(Dramatik Yapı)
Her öykü senaryo olmaz, senaryo olabilmesi için kesinlikle öykülemenin (dramatik yapı) olması gerekir.
Dramatik yapı senaryonun ilerlemesini sağlar.
Olayların art arda anlatımı öykülemeyi oluşturur. Yani olayları zincirleme bir gelişim içinde anlatan bütüne öyküleme denir. Olup biten her şeyi kronolojik bir sırayla anlatan öykü ile öyküleme arasında fark vardır.
Öykülemeyi daha anlaşılır kılmak için bir örnekle açıklayalım;
Arabada bir baba, bir çocuk. Böyle bir sahnenin dramatik özelliği yok, çünkü betimlenen olağan bir durum. Ama çocuğun üniversite sınavına yetişmeye çalıştığını ve trafik olduğundan arabanın ilerleyemediğini verdiğimizde, öyküleme(dramatik yapı) oluşmaya başlar. Olayın içine çeşitli engeller koyarak geciktirmeler yapıldığında, izleyici, ‘Acaba zamanında sınava varacak mı, varamayacak mı?’ diye meraklanır. Böylece güçlü bir öyküleme elde edilebilir.
Bir başlangıca, bir ortaya ve bir sona sahip başarılı bir öyküleme, olay dizisinden çok olay örgüsüne yaslanır.
Öykülemede Olaylar Örgüsünü Geliştiren Temel Ögeler
Senaryo yazarının görevi, öyküsüne merak ögeleri katmak, coşku yaratmak ve bunları filmin sonuna de ayakta tutmaktır.
Öykünün temel yapısını, giriş-gelişme-sonuç oluşturur.
Olaylar örgüsünün devinime yerleştirilmesinde temel biçim: giriş(serim, sergileme), gelişme-yükselme noktaları-çatışma, düğüm, devinimin yükselmesi, doruk nokta(climax), azalan devinim ve sonuçtan(çözüm) ibarettir.
Giriş(Serim)
Serimde olaylar, kişiler ya öykünün başında çabuk, en ekonomik biçimde verilir ya da öykünün akış süreci içine yayılır.
Serim öykünün başında yapıldığında, konuşma örgüsü, kişiler arası iç ve dış çatışmalarla en hızlı biçimde belirgin duruma getirilir.
Serim, öykünün gidiş yönünü belirlediğinden, burada çatışmayı(ya da sorunu, amacı) tam olarak tanımlamak önemlidir. Öykünün başlangıcında, öyküyü başlatan, önemli bir öge olan ‘ana çatışma’ yer alır.
Çatışma, işlenmeyen bir suç, üstesinden gelinmesi gereken bir felaket ya da iç çatışmaları olan ilginç bir kişiliğin sunumu olabilir. Ölçüt dikkat çekmek ve merak uyandırmaktır.
Unutmayın ki giriş, yalnızca gideceğiniz yolun başlangıcıdır.
Gelişim
Öykünün önemli anlarının sergilendiği, durumun daha karmaşıklaştığı, gittikçe artan merakı içeren orta bölümdür.
Karışıklığın yaratıldığı, çatışmanın belli belirsiz bir çözüme doğru sürüklendiği bunalımlar, engeller, tehditler, değişik yönelimler yer alır.
Drama çatışmadır. Karşıtların doğurduğu çatışma filmin devinimini oluşturur, öykünün gelişimini sağlar.
Gelişim, ana olayın önüne geçmeyen çeşitli amaçları ya da değişik sorunları da çözerek öyküyü sonuca ulaştırır.
Bir sorunun çözümü bir başka sorunun başlangıcı olabilir.
Gelişimin aldığı şaşırtıcı, beklenmedik yön ve biçimler izleyiciyi mutlu eder.
Burada açıklanması gereken kavramlardan biri de çatışma. Şimdi gelin hep birlikte çatışmanın ne olduğunu ve nasıl yaratıldığına bakalım.
Çatışma
Film öyküsünde kişinin, diğer bir kişiyle, kendisiyle, doğa ve toplumsal çevresiyle ya da değer yargılarına karşı savaşıma girmesidir.
Yalnızca fiziksel devinimler değil, engeller, gecikmeler, tartışmalar da çatışma kapsamındadır.
Çatışmada kişiler karşıt güçleri, karşıt değerleri simgeler.
Tüm çatışmalar olay ve durum bağlamı içerisinde düşünülür.
Öykünün ana amacının bilinmesinde çatışmanın kesin olarak tanımlanması önemlidir, çünkü öyküdeki gerçek çatışmanın belirlenmesi kolay değildir.
Öyküdeki ana sorun nedir? Bu sorunun yanıtı öykünün doruk/dönüşüm noktasıdır.
Doruğa çıkarılan dönüşüme uğrayan ne? Bu sorunun yanıtı çatışmaya yön verir.
Çatışma öykü akışını başlatır.
Her öykünün başında çözümlenmeyi bekleyen bir durum vardır. Bir şeyler olur ve öykü içinde çözümlenir. Bunlar:
Düzeltilmesi gereken bir eksiklik,
Çözülmesi gereken bir sorun,
Aşılması gereken bir engel,
Ele alınması gereken bir tehdit,
Verilmesi gereken bir karar,
Rahatlaması gereken bir baskı,
Dindirilmesi gereken bir heyecan,
Karşılık verilmesi gereken bir meydan okuma,
Dengelenmesi gereken bir dengesizlik,
Uzlaştırılması gereken bir aykırı değer yargıları,
Çözülmesi gereken bir çatışma, uyumsuzluk ya da anlaşmazlık.
Öyküde Çatışmalar Dört Yolla İşlenir:
Dural(Duruk/Statik) Çatışma:
Kararlı bir eylemi içermez. Bu tür çatışma olayın ve güçlü istençleri olmayan olayın odağındaki kişide bir değişiklik yaratmaz.
Atlamalı/Sıçramalı Çatışma:
İşlenen sorun çerçevesinde öyküde olaylar dizine katkıda bulunmayan kimi bölümler atlanır, devinimin hızlı gelişimi sağlanır.
Gelişmeli/Basma Kalıplı Çatışma:
Güçlü istemleri olan, ne istediğini bilen, bunlara ulaşmak için kararlı eylemler ortaya koyan, her eylemin karşıtı olan, bunlara savaşım veren üç boyutlu kişidir kahraman.
Olasılı/Önceden Belirtilen Çatışma:
Filmin başında olası bir durum üzerine dikkat çekilmesi… Bekleme, gerilim yaratıp olası durum üzerine yoğunlaşma, çatışma… Ve beklenen olası durumun gerçekleşmesi…
Çatışmadan sonra(sonra daha ayrıntılı olarak işleyeceğimiz) düğümler, gerilim ve şaşırtmaca, kuşku, izleme sahneleri, beklenmeyen noktalar, beklenmeyen son, değişim, karşıt/koşut ikincil olay örgüsü, zorunlu sahne, doruk nokta gibi ögeler de gelir.
Çözüm
Öykünün tamamlanıp olaylar dizisinde sergilenen sorunlar ve çatışmaların belirgin, anlaşılır, ilginç bir biçimde çözüme ulaştığı bölümdür.
Olay ya da öykü inandırıcı mantıksal bir yolda ve genel çizgileri içinde tüm izleyici doyuracak biçimde bu nasıl oldu düşüncesine fırsat vermeden çözüme ulaştırır.
Pek çok film öykünün var olan sorununu taşıyan başat olayın doruğa ulaşmasıyla biter.
Doruk noktasıyla birlikte çatışmanın çözüme ilişkin hiçbir kuşku kalmaz ve öyküye yönelik ilgi son bulur.
Yorumlar
Yorum Gönder